Eczacılık Fakültesi

FAKÜLTEMİZİN ROZETİ VE ÖYKÜSÜ

FAKÜLTEMİZİN ROZETİ ve ÖYKÜSÜ

Bazı meslek kuruluşlarının, okulların ve derneklerin genellikle amblemlerini taşıyan rozetler, o topluluğa bağlı olan kişilerin kolayca birbirlerini tanımaları için yapılmışlardır. Yakanın sol tarafına takılan ve değişik metallerden yapılan, bazen de üzerlerine mine kaplanan rozetler değişik biçimlerde yapılarak meslek gurupları tarafından kullanılmıştır.

Türk eczacı rozetinin nasıl ortaya çıktığı hakkında yapılan araştırmalarda,  İstanbul Dârül- fünunu Eczacı Mektebi’nin 1920 yılı mezunlarından Ecz. Kimy. Dr. Fuat Mehmet Mirel; eczacı okulunda öğrenci olduğu yıllarda eczacı rozetlerinin olmadığını, mezun olduktan sonra da   bir süre rozetlerinin bulunmadığını belirtmiştir.

Türk Eczacıları Cemiyeti’nin yayın organı olarak İstanbul’da basılan “Türk Eczacı Alemi” dergisinde  1928 yılında meslek rozeti ile ilgili Türkiye Eczacıları Cemiyeti Yönetim Kurulu tarafından uygun görülerek seçilen ve Berlin’e sipariş edilen rozetlerin ne şekilde üyelere dağıtılacağı ve satışa çıkarılacağı konusunda eczacılara haber veren makaleler  yazılmıştır.

Diğer yandan, Eczacı rozetine gereksinim duyulduğu da anlatılmaktadır. Rozetlerin sadece Eczacı diploması olanlara verilebileceği, ayrıca yalnız eczacıların taşıyabilecekleri ve meslektaşların toplantılarda ve resmi günlerde rozeti takabileceği belirtilmiştir.

 İstanbul Üniversitesi Eczacı Mektebi 1934 senesi mezunlarından Ecz. Adil Şeyhületibba o yıllarda İstanbul’a gelen Romanyalı eczacıların yakalarında gösterişli Eczacı rozetlerinin bulunduğunu; diğer Avrupalı eczacıların da kendilerine özgü rozetlerinin bulunmasının İstanbul’daki eczacıları harekete geçirmiş olduğunu belirtmiştir.

Türk Eczacı Alemi dergisindeki   bir haberde, beyaz mine üzerine yeşil, kırmızı ve mavi renklerde yapılan eczacı rozetlerinin meslek ruhunu  tamamen yansıttığını  ve cemiyet tahsildarı vasıtasıyla cemiyet merkezinden elli kuruşa satıldığı yazılmıştır.

 Türkiye Eczacıları Cemiyeti tarafından çıkarılmış olan Farmakolog dergisinde 1937-1938 yılına ait çalışma raporunda 8. madde olarak eczacı rozetlerinin örneklerinin yapıldığı belirtilmektedir.

Eczacı rozeti ile ilgili yapılan çalışmalar

 Ecz. Selahattın Tandal, Prof. Dr. Hayriye Amâl, Ecz. Muzafferr Dinçol, Ecz. Kimy. Naşit Baylav,  Ecz. Remzi Kocaer, Ecz. Semahattin Yula, Doç. Dr. Turhan Baytop. Ecz. İhsan Sönmez, Ecz. Ahmet Kandil ve Eczacı Okulu Talebe Cemiyeti temsilcisinden oluşan eczacılık günü ve  eczacı rozeti tespit komisyonu; değişik tarihlerde çeşitli  hazırlık toplantıları yapmıştır. Sonuçta, 21.03.1959 tarihinde Prof. Dr. Hayriye Amalin başkanlığında yapılan toplantıda kullanılan örneği gösterilen rozetin şekil olarak aynen benimsenmesine ancak vişne çürüğü zeminin ortasındaki şeklin yaldız rengi olmasına, ayrıca etrafına yaldız renginde bir halka renk eklenmesine ve rozetin patentinin tescili ile isme göre dağıtılmasına karar verilmiştir.

İstanbul'da yapılan Türk Eczacıları Birliği 4. Büyük Kongresi’nde Ecz. Enis Kipman rozetle ilgili olarak yaptığı konuşmada; rozetin ortasındaki şeklin altın yaldız renginde olması nedenleri konusunda   görüşlerini belirtmiştir.

Aynı kongrede Tük Eczacı rozetinin içerdiği yapraklı defne dal, yılan ve kadeh figürlerine değişik yıllarda kurulan eczacı cemiyetlerinin mühür veya amblemlerinde de rastlandığı belirtilmiştir.

Eczacı Odası tarafından 1959 yılında çıkartılan Eczacı Bülteninin 7 numaralı sayısında eczacı rozeti ile ilgili şu haberi görmekteyiz:

“Eczacı rozeti tescil edilerek: merkez heyetinin geçici komisyonu tarafından tespit edilen yeni meslek amblemimizin ilgili daire nezdinde tesciline ve patentinin alınmasına karar verilmiştir.”

Ayrıca, “eczacılara odalar kanalıyla verilecek rozetlerdeki yeni amblemin, yetkili olmayanlar ve diploması olmayanlar tarafından kullanılmamasına bu suretle mani olunacağı” bildirilmektedir.

ECZACI ROZETİNDE BULUNAN FİGÜRLER

Defne dalı: Defne yaprağı (La.Folium Lauri)

Lauris nobilis türünün gölgede kurumuş yaprağıdır. Yeşil renkte olup kuruduğunda soluk vişne rengini alır. İçeriğinde tanen acı madde ve uçucu yağ bulunur. Terletici, antiseptik ve midevi etkilere sahiptir.

Eczacı rozeti ile ilgili Doç. Dr. Mehpare Helbrom, Eczacı Okulu’nun 1950 yılına ait yıllığında: “Eski devirlerde hastaların yataklarının baş uçlarına defne dallarından demetler asarlardı, bu dallardan çıkan kokuyu koklayan hastaların iyileştikleri düşünülürdü” diyerek kullanılan eczacı rozetinde defnenin ne kadar değeli bir bitki olduğunu vurgulamıştır.

Yılan figürü:

Yılan sembolizmi çok yönlü olmasına rağmen onu tek bir ana fikirde toplamamız mümkün dür. Gılgamış efsanesinden kaynaklanan ebedi hayat otunu yediğinde ve her yıl derisini değiştirerek kendini yenilediğinden, ölümsüzlüğün ve doğurganlığın sembolüdür.

Türk Eczacı rozeti ambleminde bulunan yılan figürü dünyadaki birçok sağlık bilimi ile ilgili kuruluşun ve sağlıkla ilgili eğitim kurumunun ambleminde de vardır.

Sağlık bilimlerinin de bir simgesi olan yılanı bu amaçla ilk önce kimin kullandığı bilinmemektedir. Asurlular zamanında kullanıldığı ve Eski Mısır uygarlığında Teb şehrinin Tıp alanında ileri olduğu ve bu şehrin toteminin bir yılan olduğu bilinmektedir.

Eski uygarlıklara ait yerleşim kalıntılarında ve kalelerde yılan kabartmalarına rastlamaktayız.

Anadolu’da yaşamış olan Hitit’lerin bazı yapılarında taş üzerine kabartma olarak yılan şekilleri görülmektedir. Anadolu ve yakın çevresindeki yılan ile ilgili efsaneler de pek çoktur.

Yılan antik çağda sağlık tanrısıyla ilgili bir hayvandır. Bugün de Tıp, Dış Hekımliğı, Veteriner Hekimliği ve Eczacılığın amblemlerinde yılan figürü vardır.

Eski Yunan uygarlığında sağlık tanrısı olan Asklepios’un bütün heykellerinde baston ve ona sarılmış yılan görülmektedir.

Günümüz Bergama Asklepionu’nda kurulmuş bir sütun üzerinde iki yılanın yuvarlak kısa başı görükmektedir; bu kabartma, sağlık ile yılanın ilişkisine iyi bir örnektir.

Toksik olan yılan zehiri bir ilaç olarak da düşünülmüştür. Eski devirlerde yılan bir drog olarak kullanılmış olan birçok triyak’ın bileşimine girmiştir.

Yılan yer altında yaşayabilen ve yer altının gizliliklerini bilen bir canlı olarak kabul edilmiştir.  Yılan sessiz hareket eden, gerekirse hızlı olan, cesur, fiziki aktivitesi ve gücü fazla bir canlı olarak kabul edilmiştir.

 

Bugün Uluslararası Eczacılık Federasyonu’nun amblemi de modern bir şekilde stilize edilmiş bir kap ve yılan şeklindedir.

Kadeh:

Eczacı rozetimizdeki kadeh de Heygieia’nın kabının simgesidir. Bir başka görüşe göre yılan, kaba zehrini bırakmakta ve bu zehirden ilaç gibi şifa umulmaktadır.

Bugün ülkemizde bulunan eczacılık fakülteleri genelde, rozetin üst kısmında, geçmişte kullanılan rozetin çevresine kendi fakültelerinin adını yazmaktayken; bazı ezacılık fakültelerinin ise kendi üniversite amblemlerinin çevresine fakültelerinin isimlerini yazarak eczacı rozetlerini kullandıkları görülmektedir.

İstinye Üniversitesi Eczacılık Fakültesi geçmişteki şekilde görüldüğü gibi aslına uygun hedefleri doğrultusunda tarif edilen ve de olması gereken nitelikleri uygulayarak İstinye Üniversitesi Eczacılık Fakültesi rozetini hazırlamıştır.

Rozetin alt kısmında bulunan içi kırmızı renkle doldurulmuş 8 yıldız; Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Uluslararası Eczacılık Federasyonu (FIP) tarafından bir eczacının sahip olması gereken “Bakım Veren, Karar Verici, İletişimci, Yönetici, Yaşam Boyu Öğrenen, Öğretici, Lider ve Araştırmacı” yetkinlikleri ve yeterlikleri; içi boş yıldızlar ise eczacının gelecekte ihtiyaç duyabileceği diğer yetkinlikleri ve yeterlikleri sembolize etmektedir.